Perşembe, Temmuz 31, 2003

bizim ofis hüsrev geredenin dibinde. ak?am böle yukar? ç?karken o koca yoku?u çok da yorulmuorum asl?nda. bi sürü a?açlar var iki s?ra, binalar güzel. nedense te?vikiye bana parisi an?msat?yor zaten mutlu yürüyorum o yüzden. ama mesela bazen sinirim bozukke ç?karken ayn? derecede hüzün veriyor bana o yol. bi de nedense sadece mutsuzkden görüdü?üm yada sadece öyleyken dikkatimi çeken 3 tane ya?l? adam var. bunlar güne?ten kararm?? ve k?r??m?? yüzleri olan gözleri s?k a?açlar?n aras?ndaki güne? gibi hafif par?lt?lardan ibaret olan 3 ya?l? adam. her gördü?ümde ellerinde kese ka??tlar?na sar?l? içki ?i?eleri kald?r?m?n kenar?na a?açlardan birinin dibine çömelmi? konu?uyorlar. yanlar?ndan geçerken geniz yakan bir içki, ter ve sigara kokusu koval?yor insan?. ama i?renç de?iller. hüzün veriyorlar sadece. çünkü s?radan ?eylerden konu?uyorlar. bi keresinde yanlar?ndan geçerken albert camus nün yabanc?s?ndan bahsediyorlard?, bi ba?ka seferinde de ruh ve beden bir midir de?il midir tart???yorlard?. bir yol filminde insan?n kar??s?na ç?kabilecek tuhaf gizemli bilgeler gibiler ve ben bana ne mesaj vermeye çal???yorlar bilmiyorum.

Hiç yorum yok: