şu dünyada tutkunu olduğum obje sayısı çok değil. tür olarak aslında çok değil. yani palyaçolara bayılıyorum, elifimin aldığı mavi yüzüğüm var, takmayınca eksik hissediyorum kendimi bir aydır kayıptı bulduğumda gecenin 3,5'unda mesaj attım denizle elife, kurbağam volkan var, bir de kitaplarım.
kitaplar benim için çok fazla şey ifade ediyor. çocukluğumda okuduğum kitaplar, gizli gizli ders çalışmak yerine okunan kitaplar, babam okumama izin vermediğinde kaçırılıp okunan kitaplar - kimi zaman konu, kimi zaman da çikolatalı parmaklarımla kitabı batıracağım korkusu babamın bir takım sevdiği kitapları benden uzak tutmaya çalışmasına neden oluyordu. o zamanlar yalnızca kitabın içindekiler önemliydi benim için, dışına neden değer verildiğini pek anlamıyordum, ne kadar aptalmışım, zavallı babam, zavallı haşat olan kitapları-
sonrasında alıp başını gitti olay. tam bir kitap sömürgeniyim, çok hızlı okuyorum. bu hem bir kutsama hem bir lanet. çok hızlı okuyorum, bu nedenle daha çok okuyorum, çok hızlı okuyorum bu nedenle leziz bir kitap cart diye bitiyor çikolatayı ağızda eritmeden yutmak gibi bir şey. çok üzücü. bir de şöyle bir yanı var: hızlı okuyorum-kitapsız duramıyorum-seyahete çıkınca da kitapsız duramıyorum-hızlı okuyacağım bitecek diye yanımda çok fazla kitap taşımak zorunda kalıyorum. örneğin geçtiğimiz haftalarda tülinle il sağlık müdürlüğüne gittik. yanımda sislerin vampiri isimli ankira yayınevinden çıkmış bir kitap vardı - bu arada ankira yayın evini sonsuz kınıyorum, bu kadar kötü bir baskı olamaz arada 10 sayfa eksik yerler falan var ayıpayıp- kitabın ortalarındaydım. tülinle beklemeye başladık ama oturacak yer yoktu, tülin hamileydi, bu nedenle onu içerlere bi yere aldılar. ben de sonunda oturacak bir yer buldum ve e hadi kitap okuyayım dedim. ne tekim 1,5 saatin sonunda kitap bitti, ancak bekleyiş bitmedi. ben sonraki 1,5-2 saat boyunca kitapsız beklemek zorunda kaldım, hiç hoş değildi.
ilerde bir gün evim olduğunda salonunda kocaman bir kitaplık olsun ve binlerce kitap olsun istiyorum. odamı bilen bilir, hali hazırda oldukça kitabım var ancak bölük pörçük duruyorlar ben tavandan zemine duvardan duvara kitaplıklar istiyorum, canım kitapların dursun orda ben sonra rahat koltuğumda kahvemle okuyayım onları.
eğer kitap okuyarak para kazanabileceğim bir mesleğim olsaydı şu dünyada benden daha mutlu bir insan olmazdı sanırım. çünkü bu evrende kendimi küçücük ve zavallı bir nokta gibi hissetmemi sağlayan şey yıldızları seyretmek falan değil, yazılmış bütün kitapları, hadi bütün olmasın çok iyi yazılmış bütün kitapları -ki kötü olanları da okumak istiyorum - okumak istiyorum ancak hiç uyumadan yalnızca kitap okuyarak yaşasam bile böyle bir şeye ömrüm yetmeyecek, ve ben sonsuz zevk alacağım tonlarca kitabı okuyamadan, hatta varlıklarından bile haberdar olamadan ölüp gideceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder