Pazartesi, Temmuz 24, 2006
son dönemde bayılgan bir kişilik olarak kariyer basamaklarını hızla çıktığımdan kelli bayılmak -özellikle de tansiyon menşeili bayılmak üzere bir kaç kelam etmeyi kendime borç biliyorum. olaylar şöyle gelişiyor sayın okur:-önce tuhaf böyle baş bulanması tadında bir baş ağrısı peydah oluyor. bu baş ağrısı ilerledikçe gözlerde bir miktar odaklanma sorunu vücuda geliyor.-ikinci adımda özellikle ellerden ve ayaklardan kan çekiliyormuş gibi hissediliyor.-gözlerin önünde minik sinekçikler uçmaya başlıyor.eğer bu noktada tecrübe ile olayların farkına varabilirseniz acilen tuzlu ayran içmek soda yemek soğuk suya tabi tutulmak gerekiyor. ama yapmadınız diyelim. o zaman ise şunlar vuku buluyor:-minik sinekçikler büyük kelebekçiklere dönüşüyor.-el ayaktan kan çekilmesi hissi artıyor. elinizi ayağınızı kontrol edemeyecek gibi hissediyorsunuz.-bütün vücutta, özellikle de dudaklarda bir uyuşma hissi peydah oluyor.-kafanız ağırlaşıyor. kontrolsüzlük hissi kafaya yayılıyor. kelebekler el kadar bebelere dönüşüyorlar. kafa düşüyor gözler gidiyor ve hoş geldin karanlık.ancak kişisel tecrübelerim bayılmakla mücadele etmek gibi bir kavramında var olduğunu gösteriyor. şöyleki; tam son adımda bayılmamaya kasmak söz konusu. o karanlığa düşmemek için çabalamak, kontrolü elinize almaya ve gözlerinizi açmaya çalışmak dirayetiniz ve iradeniz ölçüsünde işe yarayabiliyor. bir noktaya tutunmaya çalışmak faydalı olabiliyor. misal son bayılmalardan birinde masadaki takvime dokunabilirsem bayılmayacağıma inanmıştım. ama heyhat parmağımı kaldırıp takvime dokunamadığımdan kelli bayılmak kaçınılmaz oldu.iyi günler ey okur, ortadoğu ve balkanların en sirkeleşmiş şarabı sağlık sorunlarından edindiği bilgileri seninle paylaşmaya devam edecek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder