Salı, Temmuz 30, 2002

all that no-one sees
you see
what's inside of me
every nerve that hurts you heal
deep inside of me
you don't have to speak - I feel
emotional landscapes
they puzzle me
confuse
then the riddle gets solved and you push me up to this
state of emergency
how beautiful to be!
state of emergency
is where I want to be


ihtiyacın olan şeyler oluo hayatta ama mantık diosun şu diosun bu diosun yabmıosun.
ama genelde yarardan çok zararı oluo bu vazgeçişlerin

Pazar, Temmuz 28, 2002

Çılgın saaaaaaaaaaaçççcc
çılgın kıyafeeeeeeeeeeeeeett
çılgın geceeeeeeeaaaaaaaaaaööööövvvvvvv....

iş bu yukardaki yazı ırmak sirer bey kardeşimin away mesajıdır.
Bu dönemde kendinizi istenmedik değişimlerin ortasında bulabilirsiniz. Geçmişinizi reddediyor, çevrenizdekilere yabancılaşıyor ve yaptığınız herşeyi sorguluyorsunuz. İstemediklerinizin yanı sıra değer verdiğiniz şeyleri de yok etmemek için dikkatli davranın
bazen yalnız kalmak için içimde inanılmaz bir istek duyuorum. tek bşıma kalmak. hayatıma reset atmak. tek başıma neler yapabilicemi merak ediorum. hiç kimseyi tanımadığım bir yerde yaşayabilir miim görmek istiyorum. kendimi sınamak istiorum.
deli gibi yağmur yağıyo şu an. mutluyum. yazın çoğu bitti artık. temmuz bitti. ağustos kaldı bir tek. bu yaz geçen yazlara göre oldukça iyiyim. yinede arada bsan yaz depresyonu var. sadece yaz olduğu için kötü bir şeyler olabilir hissi var. ağustos biticek ve herşey daha güsel olucak biliorum. ben hep yağmur yağan bir şehirde olmalıyım. hep soğuk yada. grisi sarısından çok olmalı. böyle olmalı.
sanki hep bir şeyler eksik hayatımda
nasıl bir hafta sonuydun yaaaaaa. keyfimden öldüm. cannarım benim agucuk ne çok eelendik ööle!

Perşembe, Temmuz 25, 2002

dilimi yuvarlıabilirim parmaklarımı yıvırabiliorum, kulaklarımı oynatabiliorum, kolarımı düümliebiliorum, dudaklarımla maymun olabiliroıum.

Çarşamba, Temmuz 24, 2002

belli bi şeyi yapabilen pek çok insan arasında tek olabilmek isterdim. mesela, ne biliim uykuda takla atıp ardarda üç kere tükürebilen falan. tuhaf bişe olsaydım ya da eciş bücüş mesela. iki tane burnum olsaydı ya da üçüncü gözüm açılsaydı. ya da karnımdan konuşabilseydim. yada gözlerimi yuvalarında ters çevirebilseydim. ne biliim miracle in myself olsaydım. büyük hedeflerde diil. olurdu belki. hoş. olurdu.
ayaklar arıo uykum da var. çeviri yapıp yatsam mı ne?

Pazartesi, Temmuz 22, 2002

uyumak ve sonra işe gitmek istiyorum. üfff bi de hangi bardaa götürüceeme karar verebilsem.
sıcaktı çok. yaktım kendimi. sonra ıslattım. sonra yürüdük. sıcaktı çok. baktım kendime. öyle ya da böyle seviyorum beni.

Perşembe, Temmuz 18, 2002

zorla mutsuz ediyorum kendimi. gidip soğuk bi duş alıp altın damlayı okuycam ve hayat çok güsel olucak.
Oh mother, I can feel the soil falling over my head and as I climb into an empty bed oh well, enough said...I know it's over still I cling.I don't know where else I can go, mother. Oh mother, I can feel the soil falling over my head .see, the sea wants to take me, the knife wants to slit me.do you think you can help me? Sad veiled bride, please be happy. handsome groom, give her room;loud, loutish lover, treat her kindly; although she needs you more than she loves you. And I know it's over still I cling, I don't know where else I can go. it's over, it's over, it's over.I know it's over, and it never really began.but in my heart it was so real and you even spoke to me and said:

"If you're so funny
then why are you on your own tonight?
and if you're so clever
then why are you on your own tonight?
if you're so very entertaining
then why are you on your own tonight?
if you're so very good looking
why do you sleep alone tonight?
I know because tonight is just like any other night
that's why you're on your own tonight
with your triumphs and your charms
while they are in each other's arms"

It's so easy to laugh, it's so easy to hate, it takes strength to be gentle and kind. it's over, over, over.It's so easy to laugh, it's so easy to hate,it takes guts to be gentle and kind.it's over, over, over

Love is natural and real
but not for you, my love
not tonight my love
love is natural and real
but not for such as you and I, my love
nil yanımda olduu sürece nerede olursam oliim kendimi evimde hissediorum.
yılbaşında hediye daatan kırmısı giysiler içindeki beyaz sakallı adamın sakalı kayınca babası olduunu örenen ve noel babaya inancını kaybeden çocuklar gibi aşk denen şeye inancımı kaybettim.
fal bakıcak sadece bir kişi olsun istiorum.
o kadar sıcakki ruhumun eriyip aktıını ve yaşamımın kısaldıını hissedebiliorum.
bu gün carrefour a gittik. sileye gidioduk az daha yannislikla ama basardik gitmeyi. dönüsüde basardik. bi gözü karayis bu günlerde ama hadi bakalim. bok yoluna ölüces bence. advantage kartla boya almak istien iki genç kiz sile yolunda tir altinda kaldi. tatli yabmak için yumurta almaya giden iki kisi kaçirdilar. iki genç kizdan geriye sadece merdivenlerde savrulan sponsorluk teklifleri kaldi. sicakta boya yaban iki genç kiz beyin kanamasi geçirdi.
afşinle konuştum. 30 saniye falan. ama ne biliim. iskoçya da adam. ilgin. ben heb aynı yerdeyim. son sesini duyduum zamanlara bakarsak en sonuncuda iskoçya ondan öncekinde güney afrika ondan öncekinde de türkiye de idi. birimizde bi gariplik var ama ben kavrayamadım. özlemişim. onu anladım.
kiraz yiorum. souk böle güsel. kirazı koca tabaan içinden yemei seviorum öle azcık bi tabaa koyup bık bık yemek istemiorum. kocaman tabaa elimi daldırıp bi sürü kirazı elimin altında hissedip öle yemek istiorum. yaşamım da öle olsun. koca bi tabak kiraz gibi.
işimi çok sevdim. yani böle bi geriliosun görüşmelerde, yoruluosun sıcakta, tamam belki topuklu ayakkabı giyiorum, ama sevdim. ne biliim. bana bişiler kattıını hissediorum.öğrendiğimi. bide ne biliim insanlarda süper. canım işim benim. yerim seniii amanda hanimişi burcunun işiiii agucuk seniiii
eczane ve cenaze ile anlatılmak isteneni anladım. peki mutlumuyum? hayır.
eczane ve cenaze ile anlatılmak isteneni anladım. hoşuma gitti mi peki? hayır.

Pazartesi, Temmuz 15, 2002

olmuo işte. olsa şaşardım. korktukça kaçardım. ööf. sıkıldım.
pırpıl. capon çizik filmlerine bensiosun. şeker şey seni!
elif ne çok kitap okuomuş. bilmiodum ben hiç. mutlu oldum. negsel. kitap okuyun okutun. çocuklara şeker alın sevinsinner. kurbaa alın bazende. vıraklar çünkü. ya da mesela işer eline isilik olur. belki de olmaz. belki de hurafedir. belli mi olur? olsa hayat olur muydu. yada adı hayat olur muydu. olmazdı. sıkıcı olurdu. ama böölede zor oluo. canı falan yanıo insanın. üzülüo aalıo. aalamasam. üzülmesem. ama o zaman de beni gerçekleyen şeyleri napıcas? çöpe mi atıcas? hayır sayın kaya. burcu kaya. gofret alın çocuklara. ülker çikolatalı gofret. kırmızı gofret. yesinner mutlu olsunnar sonra alerji olup kaşınsınnar.
zaten kaç haftadır yazmadım. şimdide site hata verio. publish etmio yazdıklarımı. gariban gariban duruo post lar ööle boyunnarını büktüler. yasık dii mi? çok yazık çok.
cumartesi de nille yabdık lesisdik çok başarılıydık. yemekler lesisdi. şefin sürprisi sükse yabdı. çok sefdim o gece gelen herkesi. cannarım benim. aferin size.
bu gün elife gittim. yemek yabdım mutlu oldum. elif tiramisuyu tiramisuladı. alp turşuları kesti çok kesti ama şevki kırılmasın die hebsini kullandım. turşu böle alman turşusuydu böööle tatlı gibiydi. saim bişi yabmadı başta hiç. kaçtı saklandı gaste felam okudu. ama sona işte schöllerin bi dondurması vardı böle yiodun sapı da sakız dı onun sakızı gibi çıktı masayı felam topladı biz yaydık yiip içip yayma işe el sürmeme keyfi yabdık güsel oldu. demek naapmışıs?? ekip çalışmısıs. aferin bizee.
cenaze ve eczane de aynı harfler var az önce farkettim. bu bi işaret olmalı. biri bana bişiler annatmaya çalışıo sanırım.
bi de şey durumu oluo bazen. kaçan kaçıo ya sürekli. arada bi noktada kovalayana gönnü düşüo. ama o nokta kriz noktası. kaçan aptal oluo. acaba ben kaçtıım için mi kovalar bu zatı muhterem beni yoksa ben olduum için mi die bi aptal oluo. kaçsın dursun mu şaşırıo. kitlenio bi noktada. sona noluo? ne olcak şapşal olsa güsel olma ihtimali olan bi ilişki hhooopp çöpe. hah hadi bakalım memnun musun şimdi? haa sööle memnun musun! sus çarpmiim.
şimdi kaçan kovalanıo burda annaştık. peki sonra? kaçan kaçmayı bırakınca noluo?? işler tabiki terse dönüo. kaçan kaçtıı sürece kovalayanın gözünde büyümüş oluo. sona birden durup aha ben buyum dio. bu defa kovalayan baştan beri kaçana yükledii annamları bulmaya çalışıo ama ya bulamıo ya buluo da memnun olmuo. kovalayansa beklentisi baştan beri az olduu için gördüü şeylerden normalde etkilenceenden fazla etkilenip kovalayana takıo kafayı. sona noluo? kovalayan için hayal kırıklıı kaçan için degaja doru giden bi baalanma süreci. hoş mu peki? diil.
ayaklarımı omuzlarıma alıp yere basmadan ilerlemenin bi yöntemini bulmak istiorum.

Cumartesi, Temmuz 06, 2002

morçiba nın ismi morçia da olur muş. bence hoş olurmuş. mesela benim adım da bucu olabilirdi. zaten diolar ööle. bucu diolar, bıcı diolar bırcı diolar. bırcı dediklerinde şöle bi irite oluorum ama sallamıorum fazla.
morçiba konserinde ağlayarak duygu sömürüsü yabdım ve bi kızın fotoğraf makineme göz kulak olmasını sağladım. peki pişman mıyım? hayır.
en çok elf için koştum. elifi ne zaman görsem ne kadar uzakta olursam oliim ona koştum. üstüne atladım. zıpladım yuvarlandım. elifi görmek içimdeki haşarı yaratıı tetiklio. böle hoplayıp zıplıyasım, şımarasım gelio. ii mi peki bu şimdi? en azından kötü bişi diil. bunu biliorum. evet sayın kaya.

Cuma, Temmuz 05, 2002

koşkoşkoş aşağı-yukarı-yukarı-aşağı. kendini koşunun hızına bırak. dalgalan koşarken. alkol kanında dalgalansın, saçların rüzgarda dalgalansın, sen koşarken dalgalan. koşkoşkoş. isteyen istediği kadar baksın. olabilicek en kötü şey kırmızının beje dönüşmesi yada toprak suyu yollar oluşması bacaklarında. dönüşsün, oluşsun. dönüş. oluş.
hopffooffppp yorgunluktan ölmek konulu entry. deli gibi yoruldum. o kadar gün çadır çimen, bu gün kep töreni. zavallı ayaklarım. beynim bi noktada kendini kapattı.suede dinlerken bi noktada ayakta uyudum. sona eve gelip azimle makarna yabıp kahve içip fal baktık ama ben orda alfabe de olmayan harfleri gördüğümü iddia edince yattık. bu gün de saattlerce ayaktaydım. zavallı ayaklarım. benim burcumu ayakları yönetiomuş. ben de onları öldürdüm.