Pazartesi, Ocak 26, 2004

evet, belki sevgilimle buluşamamış olabilirim ama ofiste şarap açıp şarap içitk öğlen mesai saatlari içersinde. güsel geldi şimdi ne yalan söyliim. lucky alıcam şimdi, çıkıp. sonra gidicem gloria'ya kitap kahve. keyif işte. oh. zaten buydu plandığım şey. ama bi a heyecanlandım işte. heyecanlanmamak lazım şu hayatta. skain olucaksın ki üzülmiyesin.

Cuma, Ocak 23, 2004

ayrıca 6 bini geçtik ama kutlamaları unuttuk. neyse 10 bine artık.
neyse allahtan elektirkler geldi. hem cuma gecesi hem evde hemde elektirksiz çekilmez olurdu. allahım sen bizi karın şerrinden koru.
of o kadar çok yedik ki bu gün kusabilirim.
sevil parfümeri den aradılar gidicem yüzüme haftalık bakım yabıcaklarmış ücretsiz. süfer değil de nedir?
ayrıca ben sefgilimi özledim yaa bana ne.
bu güne ithafen şu replikleri de yazmak istiyorum

- ssssaalllaaakkk kadın!
-sana budalalıktan hoşlanmadığımı söylemiştim!
-sakallı filozoflar gibi büyük büyük laflar edeceğimize iki küçük sandviç yiyelim.
sabah uzun çabalar, ve çeşitli badireler atlarak işe gitmeyi başardım. sevdiceğimle konuşup, bu havada hala dışarlarda ne yabıosun seeeen fırçasını yiyip ardından mutlu mesut konuşunca biras kendime geldim elbette. sonraki kahve-makarna-türk filmi-evde tekbaşına-dondurma maratonu, dondurma almaya giderken bengiyle girdiğim gülme krizi, dönüşte benim -allahtan ki yumuşak karlara- pof diye düşüşüm, saçmalamak, kar sapıtkanlığı ve benzeri ruh halleriyle dolu eğlenceli bi gündü. benginin yatağa dönüştürülmüş ikili koltuğunda yayarak ve hemen hemen her şeye gülerek huzur ve neşe dolduk. ayrıca yani süfer işte bu kadar. süfer.

Salı, Ocak 20, 2004

şimdi gidip küçük küçük kutular, çok değerli istatistiki bilgiler doldurmam gerek. o yüzden perdeyi bu günlük, ya da önümüzdeki bir kaç saat için kapatıyor, huzurlarınızda saygıla eğiliyorum.
ayrıcaaa
bu gün güzel haberler bitmiyor sayın seyirciler, elifcimcim, sonunda başarıya koştu ve itü, entas a master a kabul edildi. darısı biz master peşinde koşuşan biçare divanelerin başına.
bu gün çağrıyla baca temizliği yaptık süferdi. çok iyi geldi tabiyki. ayrıca canım hocam muhteşem insan, gerçek yol gösterici, bilge öğretim görevlisi ali tekcan beni arayıp bu gün üç deney run ettiğim için beni tebrik etti. alllam lütfen bi gün onun gibi bi hoca olmama izin ver!
ayrıca halen hayat server a lanet okumaktayım.
saçarımı boyatıcam, bakım yapıcam. süfer süfer.
belki biraz da ona urarım. ne zamandır görmedim hem.
cahit nişanlanıomuş yakında. aptal bi sırıtış oluştu yüzümde.
bu gün hava süfer. karşıya geçip, deney yapıcam sona belki nille falan buluşurum. vapur, hava, kahve alllaam süfer olucak.
birfilmimizin nadide server ı kendinden geçmiş durumda. dünden beri sevdiceğimin maillerine ulaşamıyorum. çok sinir.

Pazartesi, Ocak 12, 2004

mete ırmak burcu avşar nil aratmışlar burayı bulmuşlar. sabancı üni den birileri. her kimse kendisini böyle bir şey yaptığı için saygıyla selamlıyorum.
farklı ve sıradanın dışında bir insan olmanın, belki biraz kendini beğenmişlik ama evet inatla böyle tabir ediyorum kendimi ben, kendimin ve insanlarımın, o üzerlerine titrediğim ve sevdiğim insanlarımın, hayatlarını, hayatlarımızı güzelleştirmesi gerekmiyor muydu? daha güzel daha rahat ve daha sakin bir hayat vermesi gerekmiyor muydu hepimize? Öyleyse neden böyle yapışkan bir tortu, çıkmayan bir is kokusu, ağır ve pis kokan bir çamur tabakası giib kaplıyorum insanların hayatını? neden vermek istediklerimin tam tersi hep verebildiğim şeyler? neden olmak için çaba sarfettiğim insanın yakınında bile değilim? taşıdıkça ağırlaşan ve anlamsız noktalarda her şeyi değiştirme konusunda istenmeyen bir değiştirme gücüne sahip tek yüzük gibiyim. sadece ateşe atılınca mı yok edilebilirim?
anlamsız rüyalar, gerginliğin nerden veya hangi parçamdan kaynaklandığını bilemediğim geceler, aniden değişen ruh halleri, ufacık aksilikleri kaldıramayan halet-i ruhiyeler. beklenmedik sinir boşalmaları, durmayan yağmur. sakin kalma isteği, sakin kalma çabası ama başaramama kızgınlığı. belirsizliğin ağırlığı, belirsizliğin karanlığı, belirsizliği delme çabalarının anlamsızlığı farkedince belirsizliğin için boğulmama çabaları. inanma isteği, inanma çabası ama başaramayınca yıkıntıların arasında yolunu bulma çabası. belki her şey daha kolay ve daha güzel olabilirdi eğer ben başka bir insan olsaydım. ama değilim ne yazık ki. ve bu sadece benim ve etrafımdakilerin hayatlarını daha zor hale getiriyor. başka hiç bir işe yaramıyor.

Perşembe, Ocak 08, 2004

bazı eski yeteneklerin geri geldiğini görmek güzel. güzel değilse de rahatlatıcı.
ne kadar büyüsem de bazı şeyleri kabullenmek lkolay değil yine de.
yalnız, yapışkan, umutsuz, mutsuz ve gereksizim. anlamsız. yalnızlığımı örtbas etmek için hep birilerinin peşindeyim. bunu kabullenip silkelenmek istediklerinde üzülmemeyi öğrenmeliyim.
ne kadar ileri gidersem o kadar gerideyim. adım sayıları değil önemli olan. gittiğim kadar olmasına gerek yok. çok azına da razıyım. ama yok işte.
belki de ilki değildi. ama yine de acı veriyor farketmek.

Cumartesi, Ocak 03, 2004

ayrıca bu gün erkeklerin öküzlüklerini yarıştırdı. avşarcım ucundan bile dereceye giremedi. canım benim adı bile geçmedi. tatlı sevgilim benim.
Avşar bana yılbaşında çok değerli bir hediye verdi. Hediye, verdiği emeğin, harcadığı zamanın ve beni düşünmesinin dışında sonraki etkileri sebebiyle de inanılmaz değerlendi. Bana son iki yılımı gözden geçirme imkanı veren, ne kadar değiştiğimi, her şeyin ne kadar farklılışatığını, hangi hatalara sürekli takılıp, hangi manasız bunalımlarımdan bir türlü vazgeçemediğimi ve bütün bunların yanısıra aslında hayatımın nasıl da daha iyiye doğru gittiğini, sandığım gibi yerimde saymadığımı ve daha kötüsü geriye doğru gitmediğimi gösteren bir hediye.

Çok teşekkür ederim. Seni seviyorum.

Perşembe, Ocak 01, 2004

güsel girmiştim ben yıla güsel devam etmesi gerekmio muydu öle bi hurafe hatırlıorum sanki
yeni linkimiz var sayın okur. burc yorumlarınızı bundan sonra yüce astropolof avşar kadimgilden öğrenebilirsin.
aslında bi sürü güsel şeyden bahsetmek istiodum az önce. ama şu an hiç birine hevesim kalmadı.
ööle işte.
nie ufacık bi şeyle uçurumun dibinde buluorum ki kendimi?