Çarşamba, Temmuz 27, 2005

yeni link var yanda sayın okur. sabancı üniversitesinin en yakışıklı, en çekici ve bir o kadar da kahraman asistanı sayın ırmak sirer başarılarıyla göz doldurduğu blog hayatına tam gaz devam ediyor madem, ben de sizleri ondan mahrum etmiyeyim dedim. kendisi kişiliğine ve cazibesine uygun bir link olan homme fatal ile yanda yerini almış bulunmaktadır. ailecek beğenerek izlemenizi temenni ediorum.
istanbul beni hapsetmiş, eski bir banda kaydetmiş;
istanbul beni kaybetmiş, ilaçlayıp berbat etmiş gibi hissediorum ey okur. bilmiorum anlatabildim mi?
ve fekat yüzlerce binlerce insan bu şarkıyı söylemiş mi söylememiş mi veyahut davul gibi gerilenleri kimler inletmiş pek umrumda değil.
ben ucuucuna iş yetiştirmeye alışmışım çok. başımı kaşıycak vaktim olmamasına. yorgunluktan her yanım sızladığı için uyuyamamaya. bozuyor beni bu durum. minik yeşil cinler beynime parmak atıp oramı buramı ellemekteler. kovamıyorum onları çok sıcak. gitsinler az ötede tepişsinler istiorum. bunu biliorus diolar, sonra bıyık altından gülüp dikenli tabanlarıyla kafamda zıplamaya boğuşmaya devam ediyorlar.
yaz bitsin gitsin artık lütfen. sadece bir ay kaldı evet ama dayanamıyorum artık bu tekdüzeliğe, bu saçma durgunluğa. her günüm birbirinin aynısı. ütü yapıyor ev temizliyorum. arada sevdiceğimle buluşup kendime geliorum ve fakat sayın etyen daha ne kadar dayanabilir bu gün ne yaptın sorularına aldığı sıkıcı cevaplara? yaz tedavülden kaldırılsın istiyorum ben. mayıstan eylüle geçilsin hop die.
uzun yolları özledim. otobüste herkes uyurken, kulağımda müzikle camdan dışarıyı seyrettiğim, kafamdaki düşüncelerin ve anıların sırayla resmi geçit yaptığı, sonra hebsinin birlikte gecenin ilerleyen saatlerinde kendilerini alkole vurup bağırarak ve şımarık şımarık konuşmalarını özledim.
bu hissi yoldan başka hiç bir şey veremez insana. o kalabalığın içindeki mutlak yalnızlığı, hiç bir şey yapamıyor olmayı, her şeyinizin aslında hiç tanımadığınız bir adamın elinde olduğunu bilme hissini.

Cuma, Temmuz 01, 2005

bi de pilav gününe gittim geçen hafta. çok komik geçti. gene lise iki lise son modunda jamshit, ben barış sözen ve hakan takıldık. çok güldüm çok eğlendim.
barışı 35 bin yıldır görmüodum. hakanı da öle ama o hiç değişmemiş. barış acayip değişmiş.
jamshit hep aynı şabalak yavrum benim.
ayrıca haftasonu deniz ankaradan gelio, can almanyadan, etyen, ben, elif deniz, ve daha bi sürü kişi buluşucas. şahane olucak.

ben denizi çok özledim çünküm.
biz tango dersine gidices yarın sevgili etyenle. galata festivali kapsamında 2 saat ücretsiz tango dersi. tangoya başlamak istiorus. bu ön tanıtım pek şahane olucak o yüsden ama bi anda aman allaaam ya ben çok beceriksizsem korkusu düştü içime.
niyeyse.
günlerdir hiç bişe yazmıorum. ayıb bana. ama çok sıkılmıştım bilgisayar başında mıdırdanmaktan. gerçi bilgisayar başında mıdırdanmaya devam ettim ama sevgiliyle konuşmak, efendime söliim arkadaşlara dalaşmak, neopets oynamak gibi bir takım eğlenceli işler içindi. arada blog da ders modlu uğraşmak istenmeyen aktivitiler arasına karışıp güme gitti ama olsun. bizim onla böyle bi ilişkimiz var.
araya giren zaman bir şey değiştirmiyor.