İnternet bağımlılığında üst bir noktaya vardım. Şu anda dışarda şarıl şurul yağmur yağıyor ve ben taksimde meydanında taksimoda ismindeki kafede oturup blog yazıyorum. kırmızı siyah çizgili klotlu çoraplarım ve de fransız orospusu ayakkabılarımla azcık titrek ama vakur bir duruşum var. çok iş kadınıyım bildiğiniz gibi değil. tam da camın kenarındaki masada oturuyorum. suratımda ciddi bir ifade var şu an ve ekrana bakıp klavyeye bakmadan karizmatik bir havayla iş yazışması yapar gibi bir yandan blog yazıp bir yandan da gökçeyle dedikodudan dedikoduya akıyorum. arada sanki bütün gün deli gibi çalışmışım da sırtım ağrımış gibi bi dikeliyorum falan. oysa dün en son uykulu bir haldeyken çeviri yaparken "kara biberli eforlu testler" gibi saçma bi cümle yazıp masada uyuyakaldığım için ağrıyor sırtım. ama tabi burdakilerin bunu bilmesine gerek, siz de sakın söylemeyin bozuşuruz.
neyse efendim. taksim kalabalık, trafik meydan tarafında açık. yoğun bir şemsiye akışı var. hava kararmış bulunuyor. tramvay durağı henüz çok fazla bekleyen insana ev sahipliği yapmıyor. binaların ışıkları yanıyor. bir kısmında hala bayraklar asılı. meydan dün geceki konserin yorgunluğunu üzerinden atmış gibi. yağmur yağması iyi olmuş. sokaklar temizlenmiş.
2 yorum:
güzel bir yazı.benim şimdi işe gitmem gerek,10 dakikam var evden çıkmak için fransız orospusu ayakkabılarını çok merak ettim gerçekten.ayrıca teşbih iştiare vs.herneyse.güzel.çok ciddiyim.
Türk Blog Yazarları Toplantısı, ayda 1 kere olmak üzere Taksimoda Cafe'de düzenleniyor.
Eğer katılmak istersen seni de bekliyoruz.
Detaylı bilgi için:
http://blogyazarlari.ning.com
Yorum Gönder