ayrıca bi süfrizim var herkese. şaşırıcaksınız.
.
Perşembe, Şubat 27, 2003
edward'ı bi kere nille beraber, mithat alam film merkezinden alıp serettmiştik. sona da bi kere ırmak ben avşar nil seretmiştik, bizim evde, yazdı, kave içip, erik yemiştik, likör içmiştik. edward ın bakışları ırmaan bakışlarına bensio die ona doom günü hediesi almıştık onu. sona bi keresinde, avşarla nil filme gidip çıkışta bise gelmişlerdi, bayram ziyaretine, nası sıkılıodum evde böle feci sevinmiştim. yaz boyu evcilik oynadık zaten. ama güseldi.
Salı, Şubat 25, 2003
artık tutumlu bir insan olacağım . ofise kahvaltı sandviçi getirmeye başladım bu sabah. bi de üç adım yol için taksiye binmekten vazgeçsem, bunun yerine on beş dakka erken uyanıp yürüsem mesela, ahftada 10 milyonu kurtarmış olucam. 1o milyon deyip geçmeyin, iki kere sinemaya gidebilirsiniz, 3 film alabilirsiniz, fiyatına göre 2 kitab, 25 boş cd, 3 çile yün alabilirsiniz. bunlar bu güne bu gün hayatımıza renk katan şeyler değil mi ya!
ofis çok soğuk!!! bilgisayarım bozuk. nie böle yaaa. elektirikler de gitmesin ayrıca, elektirik dediin ağır başlı, saygın bi şahsiyet olmalı, kırk kere gidip gelmemeli kıçı kırık yeni yetmeler gibi. şurda kaç senelik hukukumuz var darılıorum ama bak. ayıp yani, bana diilse bile valide hanıma ayıp, ne çabuk unuttun kaz gibi yuttuun dolmaları, terbiyesiz cık, cık , cık.
Pazartesi, Şubat 24, 2003
Pazar, Şubat 23, 2003
şu an turuncu ışık ağırlıklı, klasik jazz mümkünse ella fitzgerald ya da onun ses yumuşaklığıdan bir şeyler çalan bir cafede, kahve içiyor olmak isterdim. ya da şarap. etraftan insanların gülüşleri duyulsun ve ben ya birini beklerken kitap okuyor olayım ya da çok yumuşak bir konuda sohbet ediyor olayım isterdim. koltuklar değil de çok rahat sandalyeler olsun, içerisi sıcak olsun ama boğmasın isterdim. ve ya duvarda çok güsel bir resim olsun ya da camdan kız kulesi ve karşı tarafın ışıkları görünsün isterdim. evet bunu isterdim.
ellerini nereye koyacağını bilemedin. nereye bakacağını, ne söyleyeceğini ve ne yapacağını bilemedin. durdun öylece. duruyorum dedin ne yapıyorsun dendiğinde. uzaklara gitmek isteyip gidemedin, gitmek istedin adresi kayıp şehirlere, ortadan kaybolmak ve başka biri olarak başka bir hayata başlamak belki, denemedin. uzaklara baktı oysa hep gözlerin, sahip olmadığın şeyleri özledin oysa hep. sustun acılar boğazına toplandığında, söylemek istedin, söyleyemedin. söylemedin. ellerin üşüdü, kimseye uzanıp ısıt demedin.
bazen içinizde duran bir şeyin orada olup olmaması gerektiğinden içerde bi yerde emin olamazsınız ve sebebini tam anlamadan varlığı sizi sürekli rahatsız eder. onu atmaya çalıştığınız zaman bütün gayretinize rağmen orada kalıyorsa bir rahatlık kaplar içinizi, ve sakinleşirsiniz, uyursunuz ve hatta. demek neymiş. denemek gerekmiş.
Cumartesi, Şubat 22, 2003
You're #13. You've been my favorite number since I
was a wee kid and read an interview with Glenn
Danzig where he sounded stoned and rattled on
about there being 13 stars on a flag because
there were 13 members to a coven. Eeek.
You're dark, but you have a sense of humor
about it.
Which of my favorite numbers are you?
brought to you by Quizilla
yarın kesinlikle geçemeyeceğim bir fransızca sözlüsüne giricem. nie çalışmadım ki? dişçi günlerinin sonuncusuydu bu gün. tarifsiz acılar içersindeyim. ama bittiği için mutluyum. ben aslında yarın böle arkadaşlarım bize gelse heb beraber böle sevseler beni falan istiorum mızmızım. nilim geldi sevdi beni. ben de ona yamuk azımla ,irençlik yabdım. ayrıca bıyıkla bi insan bu kadar mı güzel olur, saçları da uzatmış bööle, kızıl kahve gibi rengide. nası şeker canıımm, vapurda görmüştüm ben onu taa ne zaman meşhur diildi o zaman beenmiştim böle çok. trip e gidioduk, tuçeyle. şimdi o zamandan güzel. ama ünlü artık. aaah ah. yetmişlerden fırlamış oysaki. tamam belki profilden süfer diil, evet belki dişleri de muhteşem diil. ama en son o irenç türk filmi gülüm de ki vasat muhasebeci yardımcısı halinden sona çok şeker olmamış mı??? icq'ya baalanabilio olsam icq sunu bulurdum. evet babam mali müşavir ama bundan sana ne?
Salı, Şubat 18, 2003
googlism benim hakkımda neler düşünüomuş bakalım:
burcu is a very talented technical designer with in depth knowledge of photoshop
burcu is mastering in psychology at bogazici university
burcu is very satisfied with the quality of the courses
burcu is very satis
burcu is a turkish national living in turkey who speaks english
burcu is the press and public
burcu is a friend
burcu is a very talented technical designer with in depth knowledge of photoshop
burcu is mastering in psychology at bogazici university
burcu is very satisfied with the quality of the courses
burcu is very satis
burcu is a turkish national living in turkey who speaks english
burcu is the press and public
burcu is a friend
Pazartesi, Şubat 17, 2003
Pazar, Şubat 16, 2003
ben ayrıca önem verdiğim bi insan da yakışmayan, olmamış, olmasa daha iyi, çirkin, kötü bişi gördüüm de neden söylemem gerektiğini anlayamıyorum. ne yani bırakiim öle mi yaşasın? ben sölemiim başkaları mı dalga geçsin? hatalı ya da uygunasuz durum her neyse ona devam etsin ve uzun vade de daha mı çok zarar görsün? ben yapamıyorum bunu. bişi varsa ve düzeltilebilecekse söylerim. bana da söylensin isterim. alakasız ve kötü niyetinden söylediğinden şüpheleneceğim birindense, iyiliğimi istediğinden emin olduğum birinden duymayı tercih ederim değiştirebileceğim yanlışlarımı.
bu kadar.
söylemek istedim.
bu kadar.
söylemek istedim.
gecenin özel ödülleri şöyle:
1. non-stop yeme dalında jüri özel ödülleri yase-burcu- nil'e
2. arkadaşımı ezeni ben de ezerim ödülü burcu'ya
3. işkenceye maksimum dayanma ödülü nil-burcu-elif-fırat'a
4. hayatında ilk defa otomatik vitesli bir araba kullanarak bir yokuştan geri geri araba çıkartma yaşam boyu başarı ödülü fırat'a verildi.
kazananlar ödüllerini the crow bar'ın dj i muhteşem insan üzeyir'den alabilirler.
1. non-stop yeme dalında jüri özel ödülleri yase-burcu- nil'e
2. arkadaşımı ezeni ben de ezerim ödülü burcu'ya
3. işkenceye maksimum dayanma ödülü nil-burcu-elif-fırat'a
4. hayatında ilk defa otomatik vitesli bir araba kullanarak bir yokuştan geri geri araba çıkartma yaşam boyu başarı ödülü fırat'a verildi.
kazananlar ödüllerini the crow bar'ın dj i muhteşem insan üzeyir'den alabilirler.
Cuma, Şubat 14, 2003
Barrel of a Gun--
harsh and gritty, you're feeling the pains of life
and just wish people would leave you be.
Which Depeche Mode song are you?
brought to you by Quizilla
Perşembe, Şubat 13, 2003
Salı, Şubat 11, 2003
Pazartesi, Şubat 10, 2003
Cumartesi, Şubat 08, 2003
dün tarihimin en korkunç dişçi seferlerinden birini yaşadım. fırtına vardı evet ama dün gitmesem bi daha gitmiycemi bildim için, gittim. irençti. her saniesi. doktorumun eli çok hafif ama süreç iğrenç olmaya mahkum. dişlerinle diş etinin arasına girip abuk subuk şeyler yabıo sonuçta. sona zar zor eve geldim baygınlık geçirmemem az kala. dudam böle anesteziden çarpıktı irenç. deli gibi kar yaıyodu ve o da ne! elektirikler kesik. saatlerce gelmedi. ben böle mumları yakmış kitap okurken avşar uğradı, zavallıcık, normalde 15 dakkalık yoldan gelmesi totalde 1 saat tuttu, ama uyuşuk dudaklı patetik durumdaki arkadaşını sevindirdi. sona gökçe geldi. o da taa göztepeden geldi ve ben ümidi kestiim sırada gelmesi gereken saatten toplamda 2 saat geç geldi ki ben yaklaşık 1 saat 55 dakka önce onun sağlığından endişe etmeye başlamıştım. ama mutlu oldum çok. sefgi şefkat yabdı bana. sona anestezini etkisi geçti ve sancılı saatler başladı. evet. başladı. alenen başladı.
Perşembe, Şubat 06, 2003
Salı, Şubat 04, 2003
Pazartesi, Şubat 03, 2003
biri çıksın, sende olduğunu söyledikleri, sende olduğunu bildiğin sorusu kayıp soru işaretini bulsun, kaybolmuş sorusunu bulsun istiyorsun. cevaba ihtiyacın yok. herkesin kendi cevabı olduğunu bilecek kadar çok soru sordun insanlara. ayrı insanlara aynı soruyu sordun, aynı insana ayrı sorular sordun. sorularla ayırdın insanları odalara, sorularla ayırdın kendini insanlardan. şimdi biri gelsin, seni senden ayıracak, seni sana anlatacak soruyu bulsun, boşlukta salınan soru işaretinin anlamı olsun istiyorsun. bekliyorsun. orada kimse yok. biliyorsun.
yapabileceğin, yaratabileceğin, ve yaşayabileceğin en yalnız şey kendinsin. bunu çok önceden beri biliyordun. gidebileceğin en yalnız şehir, duyabileceğin en yalnız şarkı, görebileceğin en yalnız resim, okuyabileceğin en yalnız masal. masal. yalnızlığını yanına al ve kendine bir masal yarat. bir masal yaratın. yalnızlığının üzerinden bir karınca geçsin. karıncayı kendine ver, yalnızlığını sen al. bomboş kalsın avuçların.
sakin duruyorsun şimdi. sakin bakıyorsun yanında akan nehire. sakinsin ve bakıyorsun. yanında akıp gidiyor nehir. sen nehrin dışında akıyorsun. sen akıyorsun ve nehir bakıyor sakinliğine. bakıyorsunuz birbirinize. gözleriniz birleşiyor. gözlerinde nehir, nehrin gözlerinde, sakin akıyorsun akabildiğince. bana sarıldığında gözlerini kapatacak biri olmalı diyorsun, her gözlerini kapattığında bana sarılacak.
huysuz bir hüzün değil bu gülüşündeki. arsız sadece. ne zaman gelip yerleşti yüzüne hiç bilemedin. hiç anlamadın ne zaman ona dönüştün sen, ne zaman kapladı bedenini o arsız hüznün hükümdarlığı olan gülüşün. ne zaman yürüyen, konuşan, uyuyan, aşık olan, acı çeken, umut eden bir hüzünlü bir bakışa dönüştün hiç farketmedin. bir gün sen uyurken gelip yerleşti gülüşüne, arsız bir bakışa dönüştürdü seni ve sen onu kabullendin. o seni sahiplendi ve sen ona sığındın. sen onu sahiplendin ve o sana sığındı. şimdi arsız bakışınla gülümsüyorsun hüznüne.
gecenin tenine değdiği zamanları hatırla. geceye baktığın, gecenin sana baktığı, başını kaldırıp yıldızlara baktığın ve onların seni selamladığı geceleri anımsa. saçını okşayan kimin elleri olduğunu hiç bilemediğin tatlı rüzgarı hatırla. ne zaman üşüsen, saçların karışsa bunu bi çeşit sevgi gösterisi gibi düşündüğün yalnız acılarını anımsa. orda bi yerde biliosun. bunu içerde bi yerde hep biliodun. hatırla. orada bi yerde ve sen ona doğru yürüyorsun. tüm bunlar işaretler yalnızca. seni dinleneceğin sakin dolunaydan oluşan geceye götürüyorlar. işaretleri izle. geçtiğin yolları anımsa.
gece uzanır üstüne. hüznünün üstüne uzanır ve düşünürsün. düşünceler uzanır alabildiğince, düşünceler uzar, benliğin uzanır, benliğin uzar, gece uzanır kederine. aynı buruk bakış gözlerinde tavana bakarsın. tavana bakarsın, tavan gözlerini kaçırır senden, tavan senden kaçtıkça, sen geçmişinden kaçarsın. sen geçmişinden kaçarsın, geçmişin seni yaşar beyaz tavanda ürkek kaçışan gözlerde. korkma dersin gözlere bakıp, korkma ben korkmuyorum. titrersin, saçların değer yüzüne, yabancılaşır bir anda tüm evren, içinde bi odaya kaçarsın. korkma dersin, ben korkmuyorum.
Pazar, Şubat 02, 2003
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)